Home > > 2012'nin Vizyonuyla Bir Ölüme Yakın Deneyimi

2012'nin Vizyonuyla Bir Ölüme Yakın Deneyimi

Martha St. Claire
Ölüme yakın deneyimler ve 2012 konusunda bazı araştırmalar yaparken, Cassandra Musgrave adlı birinden bu hikayeyle karşılaştım. O yaklaşık 40 yıl önce, 1974’te yaşadığı bir NDE-ÖYD’yi anlatır. İlginç olduğunu düşünüyorum, çünkü kanallıklar hakkında duyduğumuz pek çok şeyi doğruluyor. Dünya Ana için ilahi plan gibi, 2012 yılının önemi ve olacak olan değişim benzer olacak.

Sıklıkla meydana geldiği gibi, bu tahminler tam olarak gerçekleşmedi. Çünkü kanallanmış kaynakların bize anlattığı gibi, birçok zaman hatları vardır ve hiç kimse kesin bir şeyin olacağını söyleyemez. Bu kendi deneyimlerimize ve diğerlerinin deneyimlerine bağlıdır.

Özellikle Dünya’daki değişikliklerin etkilerini azaltan bir Galaktik Federasyonla birlikte, kutup kayması gibi şeyler meydana gelmez ve yakın gelecekte de böyle olması ihtimal dahilinde değildir. Ancak genelde, bu hikaye kanallanmış varlıklardan duyduğumuz şeylerin oldukça doğru bir kanıtını verir.

Ve bunun ötesinde, sevgi ve merhamet hakkında güzel bir hikayedir.

Bir NDE/ÖYD ye sahip olan insanlar sıklıkla tamamen farklı bir yaşam görüşüne dönerler. Cassandra da bir istisna değildir. O adını Martha St. Claire olarak değiştirmiştir ve şimdi diğer işlerinin arasında bir ruhsal danışman ve enerjetik şifacı olarak çalışır.

Bu onun NDE/ÖYD hikayesidir.

1974’te arkadaşlarla su kayağı yaparken, günün son çalışma zamanına başladı. Dalgalar çok değişken, yani kabaydı. Bu nedenle ipi bırakmaya zorlandı. Düştüğü için, onu suyun altına sürükleyerek kollarını kapladı. Erkek arkadaşı, arkadaşlarıyla bira içerek ve sohbet ederek botu kullanmaktaydı. Cassandra’nın düştüğüne dikkat etmediler. O da paniklemedi, ancak şunu düşündü: “bu bir problem. Bu sefer onu kaçırdım. Eğer ölürsem, annem gerçekten bana kızacak.”

Nefesini tutmak için mücadele ettikçe, kendini havada yükselmiş hissetti, ancak suyun yüzeyinin altında hızla sürüklenen kendi bedenini gördü. Ona ne olduğundan habersiz, botta birbiriyle konuşan iki adamı gördü. Üç yaşındaki çocuğunun kıyıda oynamakta olduğunu gördü. Cassandra tıklama ve hışırdama sesleri duyduğu bir tünele çekildi. Hızla diğer uçtaki ışığa doğru hareket etti, önceden bulunduğu bir yere gidiyor olduğunu hissederek heyecanlandı. Her yerde çiçeklerin olduğu, parlak renkli ve görkemli bir yere gitti. O zaman kendini etrafında yıldızların olduğu bir galakside evren tarafından kuşatılmış bir halde buldu. Ayaklarının altında katı bir şey görmemesine rağmen, bir şeyin üzerinde duruyormuş gibi hissetti.

Melchizedek ona doğru geldi. Kendini tanıtmadı, ancak onu tanıdı ve onu her zaman tanıdığını anladı. Sıvı sevgi gibi görünen güzel bir ışık içinde, Cassandra en iyi durumundaydı. Şöyle dedi: “Özgür hissediyordum. Onu görmek harikaydı!”

Melchizedek sakallı, sekiz ya da dokuz fit uzunlukta, orman yeşili giyinen, bir türban gibi başlığıyla zengin şarap rengi ve altın örtüler sarınmış haldeydi. Düşüncelerle iletişim kurdular. O dedi ki, “gelmeye hazır mısın?”

Cassandra “Şimdi mi?” diyerek çığlık attı. Onunla önceden bir temas ya da anlaşma yaptığını hissetti. Ölme zamanının gelmediğini, yapmayı taahhüt ettiği her şeyi gerçekleştirmediğini bildi. Dünya’daki insanların Dünyayı, ebeveynlerini, orada olma zamanını, öğrenilecek dersleri ve her kişinin gelişmesi için tasarlanan durumları seçtiklerini anladı. Olduğumuzu düşündüğümüz gibi kurbanlar olmadığımız anlayışını kazandı; bununla birlikte, bu zamanda Dünya’da doğmanın büyük bir cesaret gerektirdiğini de anladı. Bunların üzerinde, bize özgür seçim verildiğini bildi.

Melchizedek Dünya’ya geri dönmeyeceğinin kabul edilebilir olduğunu bildirmesine rağmen, bu fikirle panikledi. Dünya’ya takıntılıymış gibi hissetti.

Melchizedek şöyle dedi: “Biz bu şekilde görmeyiz”.

Cassandra yapacak çok şeyi olduğu için geri dönmeyi istediğini ileri sürdü. O bir sınıra doğru çekildi, ancak eğer onu geçerse, Dünya’ya geri dönemeyeceğini bildi. Oradan uzak durmak için, insanların incelemiş oldukları ve birçok bilgiyi öğrendikleri diğer boyuta girmeye izin veren ışıkla parlayan bir mağaraya benzer bir giriş gördü.

O boyutla ilgili şöyle söyler: “bu alanda, her şeyi bilirsin.”

Diğer yönde, kristale benzer binalar ya da altın iskeleti olan tapınaklar gördü.

Cassandra Dünya Ana’nın canlı olduğunu ve maruz bırakıldığı kirlilikten acı çektiği için ışığın dev dalgalarının onu iyileştirmeye yardım etmek için aşağı indirildiğini ve ışığın artışlarının garip hava olaylarına neden olduğunu anladı. Daha sık depremler, büyük med cezir dalgaları, bir kutup kayması ve buz kitlelerinin kırılmasını ve erimesini gördü.Dünya’nın yüzeyinin değişmekte olduğunu ve ışığı ve onun sonuçlarını elde edemedikleri için çok sayıda insanın ölmekte olduğunu ve kendi ruhları başka bir yerde daha fazla gelişmeye ihtiyaç duydukları için ölmeyi seçtiklerini gördü. Etrafındakiler ölürken, kendilerini ruhsal olarak hazırlayan ve korunan insanları gördü. Karanlığın üç gününü gördü. Aynı zamanda felaketlerin duaların gücüyle azaltılabildiğini ve geciktirilebildiğini anladı.

O, doğmadan önce sahip olduğumuz bilgiyi unutarak, ruhsal hafıza kaybına sahip olduğumuzu söyler; her birimiz için daha yükse bir bilinçlilik vardır ve dualar ve uyanık meditasyon yoluyla Tanrı ile bağlantı kurmamız önemlidir. Cassandra duayı Tanrı ile konuşma ve meditasyonu da Onu dinleme olarak tanımlar.

Melchizedek Cassandra’ya eğer ölmeyi seçerse neler olacağını gösterdi. O gördü ve bedenini başarısız ağızdan ağza canlandırma verildiği kıyıya taşıdı. Erkek arkadaşı çığlık atmaktaydı ve Cassandra yaşamının kalanı için onun suçluluk hissettiğini bildi. Oğlunu gördü ve onu henüz bırakamayacağını anladı. Vakitsiz ölümünü nedeniyle insanların acı çekmesini istemedi ve yapacak ruhsal işleri olduğu için, Dünya’ya geri dönmeyi seçti.

Cassandra kendi iradesiyle, kendini tekrar bedeninde buldu. Paniklemişti ve korku doluydu. Öksürerek ve suyu çıkararak, durmuş olan botun arkasında yüzeye çıktı ve bağırdı. “Aptallar boğulduğumu görmüyor musunuz?”

Kıyıya vardıklarında, oğlu şöyle dedi: “Bu kadar uzun zamandır nasıl dayandın anne? Asla geri dönmeyeceğini düşündüm.”

Cassandra oğlunun gölün etrafında 10 dakikalık bir gezintiden çok daha fazla şeylerin farkına vardığını anladı.

NDE/ÖYD’den sonra, enerji biraz daha onunla kaldı ve insanların etraflarındaki auraları görebildi. Bu konu hakkında çok fazla şey konuşmadı, çünkü başkaları onun hikayesinden rahatsız oldu ya da anlamadı. NDE/ÖYD esnasında yaşadığı ilahi ruhu bulma özlemi onu son 20 yıldır Dayanışma Kilisesinde zorunlu yetiştirmeyi de kapsayan ruhsal çalışmaların bir içsel yolculuğuna yöneltti.



Martha’nın hikayesini anlattığı video buradadır:




Anita Moorjani, Mellen-Thomas Benedict NDE/ÖYD’sini ve ziyaretçilerimizden birinin NDE/ÖYD’sini daha önce yayınladık.

Çeviri: Bdost

Share |